TFF'NİN KAMU KURUMU NİTELİĞİ
Burçin
AYDOĞDU
PFDK'nın
2011 şike soruşturmasından elde edilen deliller ışığında
verdiği karar, TFF'nin organında görev alan kişilerin kamu görevi
yapıp yapmadığına ve kamu görevinin suistimal edilip
edilmediğine dair soruları gündeme getirdi. Bu yazıda bu
soruların cevabını bulmaya çalışacağız.
Öncelikle
Anayasa Mahkemesi hakimi Fettah Oto'nun Ankaraspor kararında düştüğü
muhalefet şerhinden bir alıntı yapalım:
"5894 sayılı Yasa’nın 1. maddesine göre, TFF, her türlü futbol
faaliyetlerini milli ve milletler arası kurallara göre yürütmek,
teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda
yurt içinde ve yurt dışında temsil etmekle görevli, özel hukuk
hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip özerk bir kuruluştur.
Sözü edilen bu kuralda TFF’nin tüzel kişiliğinin kamu hukuku
tüzel kişiliği mi, özel hukuk tüzel kişiliği mi olduğu hususu
belirtilmemiştir.
TFF’nin kanunla kurulması, tüm gelirlerinin her türlü vergi, resim ve
harçtan muaf olması (5794 s.y. l5. mad) disiplin cezası verebilmesi
(5894 s.y. mad. 11) ve futbol alanında tekel durumunda olması gibi
birtakım kamu gücü ayrıcalıkları ile donatılması görevleri
ve yetkileri yönünden incelendiğinde de haklarını,
sorumluluklarını ve borçlarını doğrudan etkileyen tek taraflı,
idari ve icrai nitelikte işlemler yapabilmesi, işlemlerini kamu
gücünü kullanarak yerine getirmesi, ayrıca futbol seyircileri
bakımından kamu düzenini doğrudan ilgilendiren konularda
kararlar alması ve kararlarla ilgili yaptırımları belirleme
yetkisinin bulunması, bu Kuruluşun bir kamu kurumu olduğunu
göstermektedir. Öğretide de açıklanan hukuki nitelikleri
nedeniyle TFF’nin bir kamu tüzel kişisi olduğu kabul
edilmektedir."
Şerhin ne demek istediğini açalım:
1- Özel
Hukuka Tâbi Olmak Kamu Kurumu Olmaya Engel Değildir
TFF'nin kamu kurumu olmadığı iddiasının en başta gelen ve en çürük
dayanağı TFF'nin özel hukuka tâbi olduğuna dair maddedir. Oysa
TFF dahil pek çok kamu kurumu, niteliği ve işlevi gereği özel
hukuka tâbidir. TCDD'den PTT'ye kadar bunun pek çok örneği
vardır. Bir tüzel kişiliğin özel hukuka tâbi olup olmaması
onun özel hukuk işlemlerinden ne şekilde sorumlu olacağının
göstergesidir. Bir tüzel kişiliğin kamu kurumu niteliğinde olup
olmaması ise kamu kurumlarına mahsus yetki ve sorumluluklara sahip
olup olmamasına ilişkin bir niteliktir. Bu konuda yazılmış bir yüksek lisans tezinin (M. Aytaç Özelçi, Türk Spor Yönetiminde Kendine Özgü Bir Yapılanma: Türkiye Futbol Federasyonu, İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ağustos 2007) tespitleri de aşağıda yer almaktadır.
2-
Federasyon Kanunla Kurulmuştur
Kamu kurumu niteliği olmayan bir özel hukuk tüzel kişiliğinin TBMM
tarafından çıkarılan bir kanunla kurulması düşünülemez. TFF,
özerk olduğu için devletten bağımsız hareket edebilmektedir
fakat TFF'yi kuran devletin kendisidir.
3-
Federasyon Vergiden, Resimden ve Harçtan Muaf Tutulmuştur
Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 10.
maddesinde kurum vergiden, harçtan muaf tutulmuştur. Kamu hizmeti
fonksiyonu olmayan hiçbir kuruma devlet bu ayrıcalığı tanımaz.
Bu imtiyaz, TFF'nin bir kamu hizmeti verdiğinin TBMM tarafından
zımnen ikrarıdır. Aksi halde özel hukuka tâbi bir tüzel kişinin
vergiden muaf tutulması her şeyden önce anayasanın eşitlik
ilkesine aykırı olurdu.
4- TFF
Tekeldir
Özel hukuka tâbi tüzel kişiler birleşerek bir federasyon
kurabilecekleri gibi, farklı kombinasyonlarla farklı federasyonlar
da kurabilirler. Fakat ülkenin tüm kulüpleri ikinci bir federasyon çatısı altında toplanıp oybirliğiyle karar alsa, imza
toplasa bile TFF'ye alternatif bir çatı altında toplanamazlar.
Buna mevzuat izin vermez çünkü TFF spor kulüplerinin kurduğu
sıradan bir tüzel kişilik değil ülkedeki tüm futbol
faaliyetlerini, yürütmekle, denetlemekle görevli bir kurumdur ve
bu konuda tekel olması da onun bir kamu kurumu şeklinde işlediğini
göstermektedir.
5- TFF,
Kamu Kurumu Yetkilerine ve Sorumluluklarına Sahiptir
Kamu
kurumu niteliğine sahip olmayan bir tüzel kişilik üyeleri
üzerinde sadece özel hukuk kapsamına giren yetkilere (para cezası,
üyelikten çıkarma vs.) sahipken TFF bunların ötesinde bir çok
yetkiye sahiptir.
Üstelik
PFDK tam da TFF'nin söz konusu kamu hukuku yetkilerini icra eden
organıdır. Yani TFF'nin bazı organlarının yetkileri sınırlı
olduğu için ilgili kişilerin kamu görevlisi sıfatına sahip
olmadığı ileri sürülebilir fakat PFDK, devletin TFF'ye kanunla
tanıdığı ve özel hukuk tüzel kişilerinin asla sahip
olamayacağı aşağıdaki yetkilere sahip olarak kesinlikle kamu
görevi yürütmektedir ve üyelerinin hepsi kamu görevlisi
sıfatıyla hareket etmektedir.
PFDK
üyelerine kamu görevlisi sıfatı yükleyen yetkiler:
FDT 24.
madde: "Müsabakadan Men"
Hiçbir özel hukuk tüzel kişisinin üyelerini, yurt çapındaki tüm müsabakalara katılmaktan
men edebilmesi düşünülemez. Bu, tamamen TFF'nin kamu kurumu
niteliğinden doğan, devlet tarafından tanınmış bir yetkidir.
Bir özel hukuk tüzel kişisinin bu konuda en fazla yapabileceği
şey, üyelerinin müsabakaya katıldığı takdirde para cezasını
ödemesini öngörmek olabilir, ki anayasal hakları sınırlayan bir
özel hukuk hükmünün geçerliliği de epey su götürür.
FDT 25.
ve 26. maddeler: "Soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş
yasağı", "stadyuma giriş yasağı"
Hiçbir
özel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki dernek, federasyon vs.
üyelerine, anayasal seyahat özgürlüğünü sınırlamaya varan bu tür
yaptırımlar uygulayamaz. Oysa PFDK bu kararı verebilir ve bu
kararın uygulanması, devletin hiçbir icra organına başvurmaya
gerek kalmaksızın doğrudan polis, güvenlik vs. güçler
tarafından gerçekleştirilir. Çünkü PFDK bu yetkiye, bir kamu
görevi dairesinde sahiptir.
FDT 27.
madde: hak mahrumiyeti:
PFDK kişileri futbolla ilgili idari faaliyette bulunabilmekte dahi men
etme yetkisine sahiptir. Eğer PFDK kamu yetkisine sahip olmasaydı
aldığı kararla gerçek kişileri Türkiye'nin herhangi bir yerinde
futbolla ilgili idari bir görevde bulunmaktan bile men edebilir
miydi?
FDT 28.
ve 29. maddeler: lisansın askıya alınması ve iptali
Spor Bakanlığı'nın tasarrufunda olan bir konuda PFDK idari işlem
yapabilmektedir. Bir özel hukuk kişisi ancak ve ancak lisansın
iptali için devlete başvurabilir ve devletin lisansı askıya
almasını ya da iptal etmesini sonuçlayacak süreci başlatabilir.
Oysa PFDK idarî bir karar vererek lisans askıya alabilmekte, iptal
edebilmektedir. Onun bu yetkisi de kullandığı kamu gücünden
doğmaktadır.
FDT 30.
madde: transfer yasağı
Özel hukukta sözleşme serbestisi vardır ve hiçbir özel hukuk kişisi
bir diğerinin sözleşme serbestini engellemeyemez. Olsa olsa belli
türde sözleşmeler yapması halinde cezai şart öngörebilir. Oysa
PFDK özel hukuk kişilerinin sözleşme serbestisini
sınırlayabilmekte ve kişilerin medeni haklarını sadece devlete
mahsus bir şekilde kısıtlayabilmektedir.
FDT 31.
madde: saha kapatma
Bu yetkiyle PFDK, kişilerin stadyum üzerindeki tasarruf haklarını
sınırlamaktadır. Tasarruf hakkı söz konusu kişide kaldığı
halde onu bu hakkı kullanmaktan mahrum edebilmesi, kamu yetkisinden
başka hiçbir şeyle açıklanamaz.
FDT 32.
madde: seyircisiz oynama
Bu kararla da PFDK bir yandan seyircilerin stadyuma girmesini bir yandan
da spor kulübünün insanları içeri alabilmesini
engelleyebilmektedir ve bu kararın uygulanmasını bizzat karşı
kolluk güçleri gerçekleştirmektedir. Bir özel hukuk kişisinin
aldığı bir kararla kolluk güçlerine görev ve sorumluluk
yüklemesi mümkün değildir. PFDK'nın bu tür kararı verebilmesi,
kamu gücüne sahip olmasından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda sayılan yetkilerle donatılmış olan PFDK'nın üyelerinin kamu
görevlisi sıfatıyla hareket etmediği düşünülemez.
Dolayısıyla, bu kişilerin görevlerini ihmal etmeleri de sıradan
bir görev ihmali olmayacaktır. Bunlar, kamu görevlisinin görev
ihmali olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi
ilgilendiren niteliktedir ve herkes yukarıda sayılan kamu görevinin
suistimalini ihbar edip savcıları göreve çağırma hakkına
sahiptir.